Aile Bütünlüğü'nün Sağlanması
Blog
Aileniz parçalanmak üzere mi? Boşanmayı mı düşünüyorsun? Boşanmak için çocuğunun büyümesini mi bekliyorsun? Artık dayanamıyorum, ne olursa olsun diye mi düşünmeye başladın? Özgür değilim, aşırı kıskanılıyorum, yaşamak zor geliyor ne yapmalıyım? Boşanırsam daha mı mutlu olacağım ya da mutsuz? Ne yapmalıyım? Çocuklarımdan uzak nasıl ve ne kadar mutlu olabilirim? Yardım almalı mıyım yoksa kendim baş edebilir miyim?
Aile olmak için üstün çaba harcayan bizler bir süre sonra sorunlar yaşamaya başlıyoruz. Sorunlarımızı bu aşamada kimseyle paylaşmayıp içimize atıyoruz, sonra da bedensel, duygusal, ruhsal sorunlar yaşıyoruz. Her iki taraf içinde yaşamak zor bir hale geliyor. Eşler arasında iletişim bozuluyor ve çocuklar hangi yaşta olursa olsun olumsuz etkileniyorlar. Bazen bitmesi gereken evlilikler çocukları düşünmek adına uzatılıyor, bu durumda çocuk çok daha fazla travmalara maruz kalıyor. Çocuklar üzülmesin diyerek devam ettirilen evlilik, çocukların daha fazla üzülmelerine neden oluyor.
Evliliğinizle ilgili sorunlar yaşıyorsanız mutlaka profesyonel yardım almalısınız. Ülkemizde genellikle yardım için başvuran kadınlar oluyor, erkekler çok sıcak bakmıyorlar. Her iki tarafla çalışıldığı durumlarda daha çabuk ve doğru kararlar alınıyor.
Boşanmayı düşünen bir danışanımla çalışma yapmadan önce eşinden nefret ettiğini, asla onu affetmeyeceğini, çok kızgın ve kırgın olduğunu anlattı. Çalışma sırasında tek tek yaşanılan o anlara gittik, nefret, kızgınlık ve kırgınlık duygularını temizleyip sıfırladık, asla onu affetmeyeceğini söylediği eşi yavaş yavaş belki affedebilirim demeye başlamıştı. Bilinçaltındaki negatif duygulardan arınmaya başladıkça sevgisini de yavaş yavaş hissetmeye başladı. Sevgisi tam olarak bitmemişti, yaşadığı kötü olaylar ve olumsuz duygular sevgisini hissetmesine engel oluyordu. Bu duygulardan arındıkça onu affetmeye başladı. Asla affetmem dediği eşini şimdi tam olarak affedebilmişti. Boşanırsa nasıl bir hayat süreceğini de önceden görebilmişti. Aslında istediği boşanmak değildi, onu rahatsız eden duygulardan kurtulmak ve istediği gibi mutlu ve huzurlu yaşamaktı. Kendi yapmış olduğu hataları da fark ederek, suçluluk duygusundan kurtuldu, kendini affetti.
Kararlarımızı almadan önce duygularımızla yüzleşelim bu olumsuz duygulardan kurtulmayı seçersek evliliğimiz sonlanmayabilir. Yıkıcı olmak yerine yapıcı olmayı tercih edelim. Eşimizle konuşalım, duygularımızı tam olarak ifade edelim. Eşinden korktuğu için yıllarca susmayı seçen kişiler var, daha sonra boğaz bölgelerinde sağlık sorunları yaşıyorlar. Hayır diyemiyorlar, ifadeleri özgür ve açık değil, konuşmamayı seçiyorlar, susarak yaşamaya devam ediyorlar. Duygularınızı tam olarak ifade edin, ne hissettiğinizi, neden bu şekilde düşündüğünüzü, açıkça ifade edin. Eşinizin de kendisini ifade etmesine izin verin. Onu anlamaya çalışın, tartıştığı konunun altındaki inancını fark edin. Neden ve nasıl bu inancı oluşturdu, altındaki duyguyu hissedin.
Birkaç dakika gözlerinizi kapatın ve boşandığınızı düşünün, artık o kişi yanınızda yok, o olmadan yaşamınızı sürdürmek daha mı kolay, ya da daha mı zor olacak? Ne kadar süre yalnız yaşayabilirsiniz? Yanlızlık duygusu sizi nasıl hissettiriyor? Maddi ve manevi kendinize yetebilecek misiniz? Çocuğunuz nasıl etkilenebilir? Kendi ayaklarınız üzerinde durmaya yeterli gücünüz var mı? Kendinize hiç dışarıdan baktınız mı? Değiştirmeniz gereken inanç ve davranışlarınız var mı? Kendi yapmış olduğunuz yanlışlıklar var mı? Hatalarınızı fark edebiliyor musunuz? Sürekli başkalarını mı suçluyorsunuz? Haklı çıkmayı mı, mutlu olmayı mı seçersiniz? Mutlu olmanız için neyi beklemektesiniz?
Yaşam hiç beklemiyor ve su gibi akıp geçiyor, mutlu olmak belki de hiç zor değil! Kalbinizi Koşulsuz Sevgiye açın ve sevgiyi tüm bedeninizde, zihninizde ve ruhunuzda hissedin, çünkü siz çok değerlisiniz.
Aile olmak için üstün çaba harcayan bizler bir süre sonra sorunlar yaşamaya başlıyoruz. Sorunlarımızı bu aşamada kimseyle paylaşmayıp içimize atıyoruz, sonra da bedensel, duygusal, ruhsal sorunlar yaşıyoruz. Her iki taraf içinde yaşamak zor bir hale geliyor. Eşler arasında iletişim bozuluyor ve çocuklar hangi yaşta olursa olsun olumsuz etkileniyorlar. Bazen bitmesi gereken evlilikler çocukları düşünmek adına uzatılıyor, bu durumda çocuk çok daha fazla travmalara maruz kalıyor. Çocuklar üzülmesin diyerek devam ettirilen evlilik, çocukların daha fazla üzülmelerine neden oluyor.
Evliliğinizle ilgili sorunlar yaşıyorsanız mutlaka profesyonel yardım almalısınız. Ülkemizde genellikle yardım için başvuran kadınlar oluyor, erkekler çok sıcak bakmıyorlar. Her iki tarafla çalışıldığı durumlarda daha çabuk ve doğru kararlar alınıyor.
Boşanmayı düşünen bir danışanımla çalışma yapmadan önce eşinden nefret ettiğini, asla onu affetmeyeceğini, çok kızgın ve kırgın olduğunu anlattı. Çalışma sırasında tek tek yaşanılan o anlara gittik, nefret, kızgınlık ve kırgınlık duygularını temizleyip sıfırladık, asla onu affetmeyeceğini söylediği eşi yavaş yavaş belki affedebilirim demeye başlamıştı. Bilinçaltındaki negatif duygulardan arınmaya başladıkça sevgisini de yavaş yavaş hissetmeye başladı. Sevgisi tam olarak bitmemişti, yaşadığı kötü olaylar ve olumsuz duygular sevgisini hissetmesine engel oluyordu. Bu duygulardan arındıkça onu affetmeye başladı. Asla affetmem dediği eşini şimdi tam olarak affedebilmişti. Boşanırsa nasıl bir hayat süreceğini de önceden görebilmişti. Aslında istediği boşanmak değildi, onu rahatsız eden duygulardan kurtulmak ve istediği gibi mutlu ve huzurlu yaşamaktı. Kendi yapmış olduğu hataları da fark ederek, suçluluk duygusundan kurtuldu, kendini affetti.
Kararlarımızı almadan önce duygularımızla yüzleşelim bu olumsuz duygulardan kurtulmayı seçersek evliliğimiz sonlanmayabilir. Yıkıcı olmak yerine yapıcı olmayı tercih edelim. Eşimizle konuşalım, duygularımızı tam olarak ifade edelim. Eşinden korktuğu için yıllarca susmayı seçen kişiler var, daha sonra boğaz bölgelerinde sağlık sorunları yaşıyorlar. Hayır diyemiyorlar, ifadeleri özgür ve açık değil, konuşmamayı seçiyorlar, susarak yaşamaya devam ediyorlar. Duygularınızı tam olarak ifade edin, ne hissettiğinizi, neden bu şekilde düşündüğünüzü, açıkça ifade edin. Eşinizin de kendisini ifade etmesine izin verin. Onu anlamaya çalışın, tartıştığı konunun altındaki inancını fark edin. Neden ve nasıl bu inancı oluşturdu, altındaki duyguyu hissedin.
Birkaç dakika gözlerinizi kapatın ve boşandığınızı düşünün, artık o kişi yanınızda yok, o olmadan yaşamınızı sürdürmek daha mı kolay, ya da daha mı zor olacak? Ne kadar süre yalnız yaşayabilirsiniz? Yanlızlık duygusu sizi nasıl hissettiriyor? Maddi ve manevi kendinize yetebilecek misiniz? Çocuğunuz nasıl etkilenebilir? Kendi ayaklarınız üzerinde durmaya yeterli gücünüz var mı? Kendinize hiç dışarıdan baktınız mı? Değiştirmeniz gereken inanç ve davranışlarınız var mı? Kendi yapmış olduğunuz yanlışlıklar var mı? Hatalarınızı fark edebiliyor musunuz? Sürekli başkalarını mı suçluyorsunuz? Haklı çıkmayı mı, mutlu olmayı mı seçersiniz? Mutlu olmanız için neyi beklemektesiniz?
Yaşam hiç beklemiyor ve su gibi akıp geçiyor, mutlu olmak belki de hiç zor değil! Kalbinizi Koşulsuz Sevgiye açın ve sevgiyi tüm bedeninizde, zihninizde ve ruhunuzda hissedin, çünkü siz çok değerlisiniz.
Çocuklar İçin Nefes Terapisi Eğitimi
Eğitim anne karnında başlar ve son nefesimize kadar devam eder. Yeni Ben Akademinin bu eğitimi çocuğun her yönde gelişimine yardımcı olmak için
Çocuklar İçin Nefes Terapisi Eğitimi
Eğitim anne karnında başlar ve son nefesimize kadar devam eder. Hazırlanan bu eğitim çocuğun her yönde gelişimine yardımcı olmak için hazırlanmıştır.
Babalara 10 emir
Çok Değerli Babalara Sesleniyorum 1- Dünyaya henüz gözlerini açmamış olan bebeklerinizi , her koşulda oldukları gibi kabul edin 2- Cinsiyetleri
Mutlu evliliğin sırları
İnsanlar eş bulmak için yıllarca uğraşırlar, ruh eşlerini ararlar, tam da buldukları eşin ruh eşi olduğunu düşünüp evlenirler. Bir süre sonra da
Çocuklarda Savunma Sporları ile Özgüven
ÇOCUĞUNUZUN ÖZGÜVENİNİ SAVUNMA SPORLARI İLE GELİŞTİRİN Araştırmalar savunma sporları ile ilgilenen çocukların, daha sonra ki yaşantılarında
Kilo Alma - Verme
Neden aşırı kiloluyum ya da aşırı zayıf? Hangi olaydan hangi duygu ve düşünceden sonra kilo almaya ya da vermeye başladım? Çok fazla yemek yemiyorum