Affetmek Nedir? Nasıl Affedilir?
Makalelerim
Beni üzen, kötü davranan hakkımı yiyen, yalan söyleyen, ağlatan, şiddet gösteren herkesi affettim. Onlar olmasaydı şimdi belki bu kadar güçlü olamazdım, onlar olmasaydı belki bu kadar inançlı olamazdım, onlar olmasaydı şimdi bu noktada olamazdım. Başkalarını affettiğimizde biz özgürleşiriz. Affetmek artık acıyı hissetmemektir. Affetmemek korkakların işidir. Güçlü iseniz affedin, affedin ve daha da güçlenin.
‘Düşmanlık ve kini içinizde beslemeyin, yükü çok ağırdır’(Arnold)
Dinler, insanlara diğer kişileri affetmeyi öğütler. İnancı olanlar sorunları içlerinde biriktirmez,hayatla daha kolay başa çıkarlar.Aşırı öfke ve düşmanlığın kanda enfeksiyonla ilgili proteinlerin üretimini arttırdığı,bunun da atardamarların sertleşmesine,damarların tıkanmasına ve kalp krizine neden olduğu belirtilmiştir.Affetmediğimiz zaman aşırı öfkelendiğimiz ve kin taşıdığımız zaman ayrıca tansiyonumuz aşırı yükselir,kalp hastalıkları riskimiz artar,baskılı nefes alır,oksijen seviyemiz düştüğü için tüm organlara az oksijen gönderilir. Kolestrol seviyesi artar, zihnimiz sürekli meşgul olur, negatif düşünceler ruh sağlığımızı da bozar.
ZİHİNSEL ANTRENMAN: Affetmediğimiz her kişiyi 50 kg’lık ağırlık olarak hayal edin,bunların ayak bileklerinize bağlı olduğunuzu düşünün.Bu ağırlıklarla yıllarca beraber yaşadığınız,her gittiğiniz yere götürdünüz,sizinle beraber yaşadıkça sizi hep aşağıya çekti,mutluluğunuzu engelledi,huzurunuzu bozdu ve hep sizinle idi,şimdi ondan kurtulun tek tek her birini ayağınıza bağlandığı yerden koparıp atın,ne kadar hafiflediğinizi,ne kadar özgürleştiğinizi hissedin.Ruhunuz,zihniniz ve fiziğiniz bu işkenceden kurtulduğu için size çok minnettar ve teşekkür ediyor.Siz de kendinize teşekkür edin,affedilmemiş hiçbir ağırlık bırakmadan hepsini koparıp atın,huzurun tadını çıkartın.’Affetmek zaferin zekatıdır’ (Hz. Muhammed)
Eğer affetmek konusunda zorlanıyor iseniz mümkün değil,asla affedemem,bana dünyayı dar getirdi,hayatımı bitirdi,onun yüzünden…. Yaşadım,sağlığımı kaybettim vs. gibi bu düşünceler ağır basıyor ve tek başına affedemiyor iseniz mutlaka yardım alın;göreceksiniz ki tek çalışmada bu kişiyi affetmişsiniz.Bazen affedemediğimiz kişi çoktan bu dünyadan gitmiş olabilir,ama biz de yaşattığı duygu hala tazeliğini koruyabilir.Çok yakın bir zamanda yaptığım çalışmadan bahsetmek istiyorum;eminim ki bu duyguyu yaşayan binlerce insan var…
-30 yaşlarında bekar genç bir bayan erkeklerin güvenilmez olduğunu düşünüyor.Bugüne kadar birkaç ilişki yaşamış ve hep kısa bir süre sonra bitmiş.Transa aldıktan sonra,senin yaşamını en çok etkileyen,en çok üzen olaya git dediğim zaman;14 yaşında anne ve babasının boşandığı zamana döndü;ağlayarak annesinin çok acılar çektiğini,üzüldüğünü anlattı.Babasını affetmediğini söyledi..Çünkü hem onları üzmüş,hem de boşandıktan sonra terk edip gitmiş,onları bugüne kadar hiç arayıp sormamış.
-Her yaş günümde bekledim,aramasını ama hiçbir zaman aramadı,ne yapıyorsunuz diye hiç sormadı.Maddi hiçbir şey istemiyordum,sadece sevgisine ihtiyacım vardı,gelmese de olurdu sadece telefonla araması bile yeterliydi diyerek hıçkırıklara boğuldu,duyguları çok yoğundu,asla affetmeyeceğim anneme,ablama ve bana bunları yaşatan adamı asla affetmeyeceğim diyordu.Tüm ailenin yaşadığı acıları derinden hissediyordu.mümkün değil affetmem diyordu.Bundan 3 yıl önce bir olay yaşamıştı.Ve o güne geldi,annesi babalarının kanser olduğunu ve durumunun çok ağır olduğunu öğrenince son bir kere görevini yapmak adına kızlarını alarak hastaneye götürdü.Yıllar sonra babasını hastanede yatarken görüyordu.Aslında içinde fırtınalar kopuyordu,babasına son bir kere sarılmak,o sıcaklığını hissetmek ve belki de affetmek,fakat babası sevgisini gösteremeyen bir babaydı ve çok gururlu.O da yapmak istediğini yapamadı ve resmi bir şekilde davrandı,ayrılmadan önce hep beraber fotoğraf çekmek istediler ve baba çok hasta olmasına rağmen ayağa kalkarak poz vermek istedi ve dedi ki – beni hasta şekilde hatırlamasını istemiyorum.Çalışma sırasında bunları söylerken o anı yaşıyor ve hıçkırıklara boğuluyordu aslında babasını çok seviyor onun bu şekilde olmasına gönlü razı gelmiyordu ve oradan öylece ayrıldılar kısa bir süre sonra babasının vefat ettiğini öğrendi. Affedememe duygusunun yanına bir de kızgınlık eklenmişti.Çünkü artık babasını hem affetmiyor hem de ölüp gittiği ve bu dünyada onları yalnız bıraktığı için çok şiddetli kızıyordu.Böyle davranmaya hakkı yoktu,onlar bunu haketmemişti. Kendisi de bunu hak etmemişti.Babasını affettirmem gerekiyordu bu duygu ile yaşarsa mutlu,huzurlu ve güvenli olamayacaktı.Yarım saatlik bir çalışma ile kendisine babasının yerine koyarak,aslında onun da böyle davranmak istemediğini,güçlü ve gururlu olmak adına sevgisini gösteremediğini,onun da mutlu olmadığını anlamaya ve hissetmeye başlayınca,yavaş yavaş babasına da hak vermeye başladı.Asla affetmem ifadesinin yerine şimdi affedebilirim ama… diyordu.Bu duygudan kurtulup tam olarak affetmesi için biraz daha çalıştım,çünkü sadece ağzından değil yüreğinden affetmesi gerekiyordu ve bir buçuk saat sonra yıllarca affedemediği babasını gözyaşları içinde affederek ona sıkı sıkı sarıldı,onun sevgisini ve sıcaklığını hissetti.Bu sefer güzel duygulardan dolayı ağlıyordu.Çalışma bitmedi şimdi de kendisini affetmesi gerekiyordu,yıllarca kendi fiziğine,ruhuna ve zihnine eziyet etmişti.Bu olumsuz duyguyu taşıyarak,tüm hücrelerine negatif enerji yüklemişti.Kendisini de olduğu gibi kabul ederek affetti ve tüm kalbini koşulsuz olarak sevgiye açtı.Artık daha mutlu,daha huzurlu,daha güvenli olacaktı.Bundan sonra ki ilişkilerinde güven problemi yaşamayacak,hayatına güzellikleri çekebilecek.Çalışmadan sonraki yüz ifadesi mutluluğunu gösteriyordu.Bu çalışmayı yapmamış olsaydı,yıllarca içindeki bu duyguyla yaşayarak belki de kronik bir hastalığa yakalanıp sağlığından olacak,ya da güvensizliği nedeni ile hayatına hep yanlış insanları çekebilecekti.
Emel Çekici Ruhumun G Noktası Kitabımdan Alıntıdır.
www.yenibenakademi.com
İletişim: 0 537 6665040
İkinci Kitabım : Bir Saatte Hayatım Nasıl Değişti?
‘Düşmanlık ve kini içinizde beslemeyin, yükü çok ağırdır’(Arnold)
Dinler, insanlara diğer kişileri affetmeyi öğütler. İnancı olanlar sorunları içlerinde biriktirmez,hayatla daha kolay başa çıkarlar.Aşırı öfke ve düşmanlığın kanda enfeksiyonla ilgili proteinlerin üretimini arttırdığı,bunun da atardamarların sertleşmesine,damarların tıkanmasına ve kalp krizine neden olduğu belirtilmiştir.Affetmediğimiz zaman aşırı öfkelendiğimiz ve kin taşıdığımız zaman ayrıca tansiyonumuz aşırı yükselir,kalp hastalıkları riskimiz artar,baskılı nefes alır,oksijen seviyemiz düştüğü için tüm organlara az oksijen gönderilir. Kolestrol seviyesi artar, zihnimiz sürekli meşgul olur, negatif düşünceler ruh sağlığımızı da bozar.
ZİHİNSEL ANTRENMAN: Affetmediğimiz her kişiyi 50 kg’lık ağırlık olarak hayal edin,bunların ayak bileklerinize bağlı olduğunuzu düşünün.Bu ağırlıklarla yıllarca beraber yaşadığınız,her gittiğiniz yere götürdünüz,sizinle beraber yaşadıkça sizi hep aşağıya çekti,mutluluğunuzu engelledi,huzurunuzu bozdu ve hep sizinle idi,şimdi ondan kurtulun tek tek her birini ayağınıza bağlandığı yerden koparıp atın,ne kadar hafiflediğinizi,ne kadar özgürleştiğinizi hissedin.Ruhunuz,zihniniz ve fiziğiniz bu işkenceden kurtulduğu için size çok minnettar ve teşekkür ediyor.Siz de kendinize teşekkür edin,affedilmemiş hiçbir ağırlık bırakmadan hepsini koparıp atın,huzurun tadını çıkartın.’Affetmek zaferin zekatıdır’ (Hz. Muhammed)
Eğer affetmek konusunda zorlanıyor iseniz mümkün değil,asla affedemem,bana dünyayı dar getirdi,hayatımı bitirdi,onun yüzünden…. Yaşadım,sağlığımı kaybettim vs. gibi bu düşünceler ağır basıyor ve tek başına affedemiyor iseniz mutlaka yardım alın;göreceksiniz ki tek çalışmada bu kişiyi affetmişsiniz.Bazen affedemediğimiz kişi çoktan bu dünyadan gitmiş olabilir,ama biz de yaşattığı duygu hala tazeliğini koruyabilir.Çok yakın bir zamanda yaptığım çalışmadan bahsetmek istiyorum;eminim ki bu duyguyu yaşayan binlerce insan var…
-30 yaşlarında bekar genç bir bayan erkeklerin güvenilmez olduğunu düşünüyor.Bugüne kadar birkaç ilişki yaşamış ve hep kısa bir süre sonra bitmiş.Transa aldıktan sonra,senin yaşamını en çok etkileyen,en çok üzen olaya git dediğim zaman;14 yaşında anne ve babasının boşandığı zamana döndü;ağlayarak annesinin çok acılar çektiğini,üzüldüğünü anlattı.Babasını affetmediğini söyledi..Çünkü hem onları üzmüş,hem de boşandıktan sonra terk edip gitmiş,onları bugüne kadar hiç arayıp sormamış.
-Her yaş günümde bekledim,aramasını ama hiçbir zaman aramadı,ne yapıyorsunuz diye hiç sormadı.Maddi hiçbir şey istemiyordum,sadece sevgisine ihtiyacım vardı,gelmese de olurdu sadece telefonla araması bile yeterliydi diyerek hıçkırıklara boğuldu,duyguları çok yoğundu,asla affetmeyeceğim anneme,ablama ve bana bunları yaşatan adamı asla affetmeyeceğim diyordu.Tüm ailenin yaşadığı acıları derinden hissediyordu.mümkün değil affetmem diyordu.Bundan 3 yıl önce bir olay yaşamıştı.Ve o güne geldi,annesi babalarının kanser olduğunu ve durumunun çok ağır olduğunu öğrenince son bir kere görevini yapmak adına kızlarını alarak hastaneye götürdü.Yıllar sonra babasını hastanede yatarken görüyordu.Aslında içinde fırtınalar kopuyordu,babasına son bir kere sarılmak,o sıcaklığını hissetmek ve belki de affetmek,fakat babası sevgisini gösteremeyen bir babaydı ve çok gururlu.O da yapmak istediğini yapamadı ve resmi bir şekilde davrandı,ayrılmadan önce hep beraber fotoğraf çekmek istediler ve baba çok hasta olmasına rağmen ayağa kalkarak poz vermek istedi ve dedi ki – beni hasta şekilde hatırlamasını istemiyorum.Çalışma sırasında bunları söylerken o anı yaşıyor ve hıçkırıklara boğuluyordu aslında babasını çok seviyor onun bu şekilde olmasına gönlü razı gelmiyordu ve oradan öylece ayrıldılar kısa bir süre sonra babasının vefat ettiğini öğrendi. Affedememe duygusunun yanına bir de kızgınlık eklenmişti.Çünkü artık babasını hem affetmiyor hem de ölüp gittiği ve bu dünyada onları yalnız bıraktığı için çok şiddetli kızıyordu.Böyle davranmaya hakkı yoktu,onlar bunu haketmemişti. Kendisi de bunu hak etmemişti.Babasını affettirmem gerekiyordu bu duygu ile yaşarsa mutlu,huzurlu ve güvenli olamayacaktı.Yarım saatlik bir çalışma ile kendisine babasının yerine koyarak,aslında onun da böyle davranmak istemediğini,güçlü ve gururlu olmak adına sevgisini gösteremediğini,onun da mutlu olmadığını anlamaya ve hissetmeye başlayınca,yavaş yavaş babasına da hak vermeye başladı.Asla affetmem ifadesinin yerine şimdi affedebilirim ama… diyordu.Bu duygudan kurtulup tam olarak affetmesi için biraz daha çalıştım,çünkü sadece ağzından değil yüreğinden affetmesi gerekiyordu ve bir buçuk saat sonra yıllarca affedemediği babasını gözyaşları içinde affederek ona sıkı sıkı sarıldı,onun sevgisini ve sıcaklığını hissetti.Bu sefer güzel duygulardan dolayı ağlıyordu.Çalışma bitmedi şimdi de kendisini affetmesi gerekiyordu,yıllarca kendi fiziğine,ruhuna ve zihnine eziyet etmişti.Bu olumsuz duyguyu taşıyarak,tüm hücrelerine negatif enerji yüklemişti.Kendisini de olduğu gibi kabul ederek affetti ve tüm kalbini koşulsuz olarak sevgiye açtı.Artık daha mutlu,daha huzurlu,daha güvenli olacaktı.Bundan sonra ki ilişkilerinde güven problemi yaşamayacak,hayatına güzellikleri çekebilecek.Çalışmadan sonraki yüz ifadesi mutluluğunu gösteriyordu.Bu çalışmayı yapmamış olsaydı,yıllarca içindeki bu duyguyla yaşayarak belki de kronik bir hastalığa yakalanıp sağlığından olacak,ya da güvensizliği nedeni ile hayatına hep yanlış insanları çekebilecekti.
Emel Çekici Ruhumun G Noktası Kitabımdan Alıntıdır.
www.yenibenakademi.com
İletişim: 0 537 6665040
İkinci Kitabım : Bir Saatte Hayatım Nasıl Değişti?
Babalara 10 emir
Çok Değerli Babalara Sesleniyorum 1- Dünyaya henüz gözlerini açmamış olan bebeklerinizi , her koşulda oldukları gibi kabul edin 2- Cinsiyetleri
Aile Bütünlüğü'nün Sağlanması
Aileniz parçalanmak üzere mi? Boşanmayı mı düşünüyorsun? Boşanmak için çocuğunun büyümesini mi bekliyorsun? Artık dayanamıyorum, ne olursa olsun diye
Ruhumun G Noktası
Ruhunuzun G noktasını keşfettiğinizde artık hiçbir kötü olay, üzüntü, maddi kayıp, olumsuz duygu ve düşünce, hatta ölüm korkusu bile sizi eskisi gibi
Çocuklarla İletişim
Sizi dinlemeyen, çok yaramazlık yapan, ders çalışmayan, öfkeli, saldırgan çocuğunuz mu var? Ne yaparsam yapayım istediğim gibi davranmıyor, bizi çok
Kilo Alma - Verme
Neden aşırı kiloluyum ya da aşırı zayıf? Hangi olaydan hangi duygu ve düşünceden sonra kilo almaya ya da vermeye başladım? Çok fazla yemek yemiyorum
Ruh Eşi
Ruh Eşi; uzun yıllar aranılan, bir türlü bulunamayan eştir. Nerede olduğu ve ne zaman karşınıza çıkacağı belli değildir. Bir umutla aranılan bu eş,